Sanal müzemiz 24 saat açıktır

HERİTAGE 2023

“Kültürel Miras, Doğal Miras” temasıyla yedincisi düzenlenen Heritage İstanbul 2023, 3 – 5 Mayıs tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi. “Geçmişe Gelecek Sağla” sloganı ile organize edilen ve sektöre yönelik ünik bir platform olan HERITAGE İSTANBUL, konferansları ile; sektörün önemli gelişmeleri ve oluşumlarını tartışmak, profesyonellerin ve akademisyenlerin vizyon veren, aydınlatıcı konuşmalarına ev sahipliği yapmak, fuar ile de Türkiye ve Avrupa’dan arkeoloji, restorasyon, müzecilik ve kütüphanecilik alanlarında uzman kuruluşların katılımıyla kültür mirası üzerine dünyada gelişen trendler, güncel sistemler ve teknolojileri tanıtmak, atölye çalışmaları ile; ziyaretçilere farkındalık oluşturmak adına 2015 yılından bu yana organize edilmektedir.
Müze Kumbaram adına Haritage 2023’e katılmak için Ankara’dan yola çıkarak akşamdan İstanbul’a otobüsle yaklaşık 5 saatlik bir yolculuk sonunda ulaştık. Fuar alanı Şişli’de olduğu için terminalde indikten sonra Şişli’ye geldik. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Salonu’na giderken Maçka Parkı’nın içinden geçerken rastladığımız kedicikleri sevmeden buradan ayrılmak mümkün değildi. Bu arada eğer siz de bu rotayı takip edecekseniz yanınıza mutlaka kedi maması alın yoksa kediler tarafından fuar alanına alınmayabilirsiniz. Bunu bir nevi haraç olarak düşünebilirsiniz ama sonuçta sabah akşam orada bekleyen ve fuar alanına bekçilik yapanlar onlar bence bunu hak ediyorlar. Biz de kediciklere haracımızı verdikten sonra sonunda fuar alanına ulaştık fakat Ankara’dan geceden yola çıktığımız için biraz erken geldiğimiz fuar henüz ziyaretçilere açılmamıştı. Bu sayede biraz kongre salonunun çevresindeki doğal güzellikleri keşfetme imkânı bulduk.

Fuar Mayıs ayına denk geldiği için kongre merkezinin etrafında bulunan ağaçların açtığı çiçeklerin kokusunu içimize çekmenin verdiği mutlulukla gezimize enerji depolayarak başladık.

 

 

 

 

Bir Konservatörün Gözünden “Heritage 2023”

 

 

 

 

 

 

 

Bir konservatör olarak bence kültürel mirasın korunması sadece eski nesnelerin korunması değil, aynı zamanda bir halkın, bir toplumun kimliğinin ve tarihinin de korunmasıdır. Ayrıca sadece geçmişi korumakla kalmayıp yapılan kazılar neticesinde o bölgede neler yaşanmış, deprem, yanardağ patlaması, salgın hastalık, kuraklık gibi sebeplerin varlığı da ortaya çıkarılarak gelecek nesillerin bunlardan ders alması da sağlanmış oluyor. Tabi anlayana… Son yaşadığımız depremden sonra hiçbir ders almadığımızda aşikâr. Geçmişten ders alarak geleceği inşa edebilecekken ve her şey apaçık ortada iken böylesine yanlış bir şehirleşmenin olması insanoğlunun hiç akıllanmayacağının kanıtıdır. Tabi istisnalar kaideyi bozmaz diyerek bütün okların tarafıma çevrilmesini de önlemiş bulunmaktayım. Konumuza devam edersek her bir objenin, her bir yapının ve her bir sanat eserinin ardında derin bir tarihsel anlam yatar. Heritage 2023’te sergilenen koleksiyonlar, sanat eserlerinden arkeolojik buluntulara kadar geniş bir yelpazeye yayılıyordu ve her bir obje, onu koruma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğunu taşıyan biz konservatörler için değerli birer örnekti.

 

 

 

 

 

 

 

Fuarı gezerken tabi ki mesleğimizin verdiği bakış açısıyla stantlarda özellikle ilgimi çeken alanlar konservasyonda geliştirilen son teknoloji ürünler, nano teknolojinin konservasyon alanına ne tür yenilikler getirdiği, depolama malzemeleri, paketleme malzemeleri, aydınlatmalar, güvenlik elemanları gibi stantların daha çok ilgimi çekeceğini düşünürken tam da o yıl içinde 6 Şubat’ta yaşadığımız depreminde etkisiyle özellikle binaların daha dayanıklı olması için gelişen teknolojik ürünlerin ve sadece depreme değil tüm afetlere dayanıklı malzemelerden üretilen ve kültür varlıklarının insanlığın gözlerinin önüne serilmesini sağlayan müzelerde kullanılacak olan vitrinlerin sergilendiği stantlar da oldukça etkileyiciydi. Ayrıca fuarda çeşitli sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, müze ve ören yerlerinin, folklor kurumlarının, özel sektör girişimlerinin ve bazı belediyelerin de fuarda stantlarının görmek mümkün oldu. Bu arada naçizane benden size bir tavsiye böyle fuarlara giderken yanınızda boş bir bavul götürün mutlaka çünkü sizi hediyelere boğuyorlar. Ankara’dan geldiğim için çok üzülerek çoğu şeyi bırakmak zorunda kaldığımı söylemek isterim. Hatta imkânınız varsa arabanızla gidin bavulu taşımak da zor olabilir.

Konservasyonun Geleceği ve Yenilikçi Koruma Yöntemleri
Fuarda sunulan en dikkat çekici ürünlerden biri, konservasyon sürecini kolaylaştıran yeni nesil teknolojik cihazlar ve dijital araçlardı. Konservatörlerin işlerini daha verimli hale getirecek, eski eserleri daha hassas bir şekilde analiz edebilecek ve restorasyon süreçlerini hızlandıracak bu tür araçlar, kültürel mirasın korunmasında önemli bir adımdı.
Nano teknoloji, kültürel mirasın korunmasında büyük bir devrim yaratacak potansiyele sahip. Heritage 2023’te tanıtılan nano kaplama ürünleri ve nano teknolojisi ile geliştirilmiş koruma malzemeleri, eserlerin yüzeylerinde daha az müdahale ile çok daha etkili bir koruma sağlıyor. Bu nano kaplamalar, hem eserlerin yüzeylerini korurken hem de çevresel faktörlere karşı direnç kazandırıyor. Örneğin, nano cilalar ve suya dayanıklı kaplamalar, eserlerin uzun ömürlü olmasını sağlıyor.
Nano teknolojinin en büyük avantajlarından biri, malzeme ve yüzeylere minimum zarar vererek, eserlerin doğal yapısına sadık kalması. Bu ürünler, aynı zamanda eski eserlerin temizlenmesi ve bakımı konusunda da büyük kolaylık sağlıyor.

Vitrin Elemanları ve Sergileme Yöntemleri

Eserlerin doğru koşullarda sergilenmesi kadar, bu eserlerin güvenliğini sağlamak da önemli bir mesele. Heritage 2023’te vitrin elemanlarının nasıl daha işlevsel hale getirildiğine dair pek çok yenilikçi tasarım tanıtıldı. Özellikle, koruyucu vitrinler ve sergi alanları, nesnelerin fiziksel zarar görmesini engellemek ve aynı zamanda doğru görsel sunumları sağlamak için tasarlanmıştı.
Yeni nesil vitrinler, özellikle UV ışınlarını engelleme özelliğine sahip camlar ve nem oranını kontrol edebilen içerikler ile donatılmıştı. Bu özellikler, özellikle antik el yazmaları, eski kitaplar ve hassas sanat eserleri için kritik öneme sahip. Ayrıca, iklim kontrollü vitrinler ve nem dengesini ayarlayan sistemler, eserlerin çevresel etmenlerden etkilenmeden korunmasına olanak tanıyor.

Eserlerin korunmasında fiziksel güvenlik önlemleri kadar dijital güvenlik de giderek daha fazla önem kazanıyor. Fuar, güvenlik alanındaki teknolojik gelişmeleri de gözler önüne serdi. Özellikle kamera sistemleri, görüntü analizi ve sensörler, eserlerin bulunduğu alanlarda herhangi bir zarar verici durumu erken aşamada tespit etmek için kullanılıyor. Bunun yanı sıra, güvenlik sistemleri ile entegre çalışan dijital etiketler ve RFID teknolojisi, her bir eserin izini sürmek ve kaybolmalarını önlemek adına son derece faydalı.
Bu tür teknolojiler, hem müze ve galerilerde eserlerin korunmasına yardımcı olurken, aynı zamanda ziyaretçilerin güvenliğini de sağlamaktadır. Modern güvenlik çözümleri, eserlerin yalnızca fiziksel değil, dijital güvenliğini de sağlamak adına büyük bir rol oynamaktadır.
Bir diğer dikkat çeken gelişme ise UV ışınları ve mikro-kamera sistemleri kullanılarak yapılan analizlerdi. Bu sistemler, bir eserin yüzeyindeki zararları tespit etmek ve gözle görülmeyen detayları ortaya çıkarmak için çok önemli. Özellikle el yazmalarında ya da çok hassas malzemelerde bu tür teknolojiler, restorasyon sürecinin başarısını büyük ölçüde artırıyor.

Depreme Dayanıklı Yapı Elemanları: Kültürel Mirası Koruma

Depremler, özellikle tarihten kalan kültürel mirasın korunması için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. 6 Şubat’ta meydana gelen deprem bunu bize bir kere daha hatırlattı. Heritage 2023’te depreme dayanıklı yapı elemanları, konservasyon dünyasında önemli bir yer tutuyor. Bu yılki fuarda, yapısal güçlendirme teknikleri ve deprem izolasyon sistemleri, eski yapılar ve anıtların güvenliğini artırmak için önemli çözümler sundu.
Bu tür yenilikçi çözümler, tarihi binaların fiziksel yapısını bozmadan, yapıların deprem gibi doğal afetlere karşı dirençli olmasını sağlıyor. Yüksek kaliteli malzemeler, esnek yapısal elemanlar ve akıllı inşaat teknikleri, deprem riski taşıyan bölgelerdeki miras alanlarında büyük bir güvenlik sağlıyor. Konservatörler, bu tür sistemlerin, yapıları modern tehditlere karşı korurken, aynı zamanda tarihi dokuyu koruyarak mükemmel bir denge sağladığını belirtiyorlar.

 

Kültürel Mirasın Korunmasında Zorluklar

Heritage İstanbul, kültürel miras endüstrisinin müzecilik, arkeoloji, restorasyon ve kütüphanecilik alanlarında öne çıkan isimlerini 3 gün boyunca 25 konferans, 17 miras sohbeti ve 11 atölye etkinliği ile kültürel miras meraklılarını buluşturdu. Fuarda ayrıca 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremler nedeniyle müzecilik ve restorasyon alanında afet önleyici koruma konularında oturumlar da fuar boyunca konusunda uzman kurum, kuruluş ve kişilerin katılımı ile gerçekleştirildi.
Fuarda birçok tartışma, günümüzün artan çevresel tehditleri ve kültürel mirası koruma arasındaki zorlukları ele aldı. Özellikle iklim değişikliği, eski yapıları ve sanat eserlerini tehdit eden en büyük faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Konservatörler, nem, sıcaklık değişimleri, hava kirliliği ve diğer çevresel etmenlerin tarihi eserler üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için çeşitli stratejiler geliştiriyor.
Heritage 2023’teki seminerlerden birinde, bu tehditlere karşı alınacak önlemler ve eserlerin uzun vadede korunabilmesi için gereken sürdürülebilir yöntemler üzerinde yoğunlaşıldı. Zira, çevreye duyarlı, doğal malzemeler ve yenilikçi yapı sistemleri ile yapılan restorasyonlar, bu tür tehditlerle mücadelede önemli bir rol oynayabilir.

Sonuç ve Gelecek Perspektifi

Kültürel miras, bir toplumun kimliğini yansıtan en değerli hazinelerinden biridir ve bu hazinelerin korunması, bizlerin ve gelecek nesillerin sorumluluğundadır. Heritage 2023 fuarı, bu sorumluluğun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi ve tarihi mirasların korunmasına yönelik önemli adımlar atılmasına olanak sağladı.
Kültürel mirasa sahip çıkmak demek bir neslin geçmişine sahip çıkmak ve onu geleceğe taşımaktır. 2023 fuarı, bizlere bu amacın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı ve tarihi mirası koruma yolunda atılacak adımlar için ilham verici bir platform sundu.
Şimdi diyeceksiniz ki neden 2023 yılında gittiğin bir fuarı 2025 yılında bize anlatıyorsun. Tabi ki bunun bir sebebi var. 2025 yılı için Türkiye’de bir Heritage Fuarı olmayacak fakat hem yeni bir ülke görmeniz hem de yeni yeni kültürler keşfetmeniz için bu sene Heritage 28-30 Mayıs tarihleri arasında Özbekistan’ın Semerkant şehrinde yapılacak. Eğer pasaportunuz varsa Özbekistan Türk vatandaşlarına 30 gün vize muafiyeti uyguluyor. Zaten fuar için 2 gün yeterli kalan 28 günde de Özbekistan kazan siz kepçe gezebilirsiniz. Tavsiyem kovulmadan önce onurunuzla orayı terk edin bizi oralarda rezil etmeyin, tavsiye ettiğimize de pişman etmeyin bizi. Şimdiden hayırlı yolculuklar dilerim gidecek olanlara, eğer giderseniz bol bol fotoğraf ve video çekip deneyimlerinizi Müze Kumbaram’la paylamak isterseniz çok memnun oluruz.

Kaynaklar

https://www.mimarizm.com/etkinlikler/toplantilar/heritage-istanbul-2023

https://expoheritage.com/heritageistanbul/heritage-conference/

 

Hülya Dağ