Sanal müzemiz 24 saat açıktır

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FİNANS TARİHİ SERGİSİ

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FİNANS TARİHİ SERGİSİ/ ALPAY TARHAN KOLEKSİYONU: TÜRKİYE’NİN FİNANS TARİHİ VE DENEYİMİNE FARKI BİR YORUM

 

 

Ankara’nın eski demiryolu atölyesinden çağdaş bir sergileme alanına dönüşen ve farklı içerikte onlarca sergiye ev sahipliği yapan Cermodern Sanat Galerisi, 26 Ocak – 06 Şubat 2022 tarihleri arasında koleksiyoner iş insanı Alpay Tarhan’a ait geniş Türk Finans tarihi koleksiyonunu izleyicilerle buluşturdu.

 

Paranın tarihi hem para yerine kullanılan malzemelerin çeşitliliği hem de çağlar boyu refah ve gelişmişlik düzeyini belirlemek amacıyla kullanım biçimlerine etkisi nedeniyle her zaman merak konusu olmuştur. Başlangıçta sabit, daha sonra taşınabilir bir nesneyken bugün neredeyse soyut bir kavrama dönüşen para , deniz kabuklarından kredi kartına, nakit banknotlardan kripto paraya dek uzun bir serüven sahibidir.

 

Türkiye İş Bankası ve Halk Bankası gibi özellikle bankacılık ve bu vesileyle finans tarihine de odaklanan yeni nesil müzelerin arka arkaya açıldığı Türkiye’nin finans tarihi oldukça renkli, inişli çıkışlı ve deneyim odaklı köklü bir geçmişe sahiptir. Daha önce Galataport’ta da ziyaretçileriyle buluşan Geçmişten Günümüze Finans Tarihi bu kez Ankaralı sergi meraklılarıyla buluşurken, paranın tarihine ve dolayısıyla finans tarihine odaklanıyor. Bu bağlamda serginin amacı para tarihi hakkında genel bir bilgi vererek izleyiciyi Türkiye özelinde finans tarihine odaklamak.

 

Bunu yaparken Türkiye`nin finans alanındaki en büyük koleksiyonlarından biri izleyiciyle buluşturuluyor ve belki de ilke kez izlenecek nadir belgeler ve finans tarihinin kronolojik anlatımıyla sunuluyor. Sergide finans tarihi kapsamında sigorta tarihine ve 19. yüzyılın en eski şirket hisselerinden, Osmanlı`da bankacılık sektörüne kadar ayrıntılı bilgi verecek malzemeler yar almakta.

Bununla birlikte özellikle İstanbul`un imar yapısını ilişkin Osmanlı Dönemi haritalardan devlet borçlanma senetlerine kadar çok sayıda nadir parçaya yer verilmesi sergiye ilgiyi artırıyor. Serginin tasarımı kağıt malzemeler, belge örnekleri ve üç boyutlu malzemelerle harmanlanarak salonun daha geniş bir atmosfere kazandırılmasını sağlıyor. Diğer taraftan müzecilikte dijital teknolojilerin kullanımının izleyicinin ilgisini artıracağı düşüncesiyle bu örneklere de yer verilmesi koleksiyonun içeriği farklı yaş ve ilgi gruplarından insanlara sunmasını da kolaylaştırıyor. Sergide özellikle finans tarihi konusunda uzman kişilerin ilgisini çekecek hisse senetleri, banka cüzdanları, sigorta poliçeleri ve Türkiye’de basılmış tüm paralar, şirketlerde, bankalarda, ofislerde kullanılan daktilo ve hesap makinesi gibi çeşitli nesneler bulunmakta. Bu nesneler ışığında sergi, “Cumhuriyet Döneminin ilk parası ne zaman basıldı?” “Türkiye Cumhuriyeti Devleti , ne zaman ve nasıl borçlandı?” ya da Galata Bankerleri para basılmasını neden istemedi?” gibi uzmanlık sorularına yanıt alabileceğiniz bir eğitim ortamına dönüşüyor.

 

Şüphesiz finans tarihinin en önemli basamaklarından biri olan kumbaralar da hem temsil ettikleri değerler hem de kurumlar çerçevesinde sergide yerini almış. Çeşitli bankalar tarafından tasarruf ve biriktirme kültürünün de temsili ve aynı zamanda tanıtım aracı olarak üretilen ve sunulan farklı temalarda ve malzemelerde kumbaralar özellikle çocuk ve genç ziyaretçilerin ilgisini çekerken aynı zamanda pek çok kişi için nostalji unsuru olarak sergide yerini almış.

 Paranın ortaya çıkış nedenleri, deniz kabuklarının para olarak kullanılması, değerli madenlerin parayı temsil etme gücü, kâğıt paranın hayatımıza girmesi ve yakın zamanda yaşamın merkezine oturmaya aday bir uygulama olan kripto paraların kullanımıdır. Serginin anlatmaya çalıştığı bu başlıklar arasında Türk kâğıt para tarihini açıklamak ve koleksiyon nesneleriyle pekiştirmek. Bu pekiştirmeyi yaparken izleyicinin tamamen ilgisini çekecek bazı nesneleri de öne çıkarmakta, İngilizler tarafından basılan Osmanlıca para gibi. İngilizlerin Çanakkale Cephesinde başarılı olacaklarına inanıp Osmanlı topraklarında kullanmak üzere bastıkları paranın bir örneği serginin öne çıkan nesneleri arasında.

Osmanlı İmparatorluğu’nda kâğıt paranın öyküsünün anlatıldığı bölümde bankerlere de yer verilmiş. Galata Bankerleri paraya nasıl savaş açmışlar ve yabancı sermayenin kâğıt para hakkındaki görüşleri ve uygulamaları bu bölümü zenginleştirmiş. Osmanlı’da bankacılığın öyküsü Galata civarına yerleşmiş hazine sarrafları ve bankerler üzerinden anlatılıyor. Bu bölümde öyküsünden etkileneceğiz farklı unsurlar da var; Osmanlı Bankası ve Kurtuluş Savaşındaki lojistiğin devamını sağlamak için hazırlanan sahte 100 Lira gibi.

 

 

 

Serginin uzmanlaşma bölümlerinden biri de Osmanlı İmparatorluğunda ve Türkiye Cumhuriyeti’nde Merkez Bankasının yerini ve önemini anlatan bölüm. Bu bölümde ayrıca Cumhuriyet Döneminde basılmış kâğıt para örneklerini kısa açıklamalarıyla birlikte incelemek olanaklı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde basılmış tedavüldeki paralar ve bu paralar üzerinde tarihe geçmiş yönetim, bilim ve sanat insanlarının görselleri hakkında ayrı bir bölüm hazırlanmış. Mustafa Kemal Atatürk, Yunus Emre, Itri, Fatma Aliye, Mimar Kemaleddin, Cahit Arf, Aydın Sayılı tedavüldeki paraların üzerindeki isimlerdir ve kısa yaşam öyküleri sergi içinde ayrılan özel bölümde yer almıştır.

Batan Geminin Malları

1940’lı yıllarda Türkiye kendi paralarını basacak donanımda matbaalardan yoksundu. Bu nedenle Türk Lirası yurt dışında basılıyordu. Türkiye ilk çıkardığı kâğıt paralarını 1927’de İngiltere’de bastırmıştır. Daha sonra 1938’de de İngiltere’de para basılmasına karar verildi ve bir dizi talihsizliğe rağmen Türkiye basılan paraların partiler halinde gemilerle Türkiye’ye gönderilmesini istedi. Bu paraların bir bölümünü getirmek için 1941’te yola çıkan Fabian isimli gemi ne yazık ki battı ve paralar kurtarılamadı.

 

Aynı yıl City of Roubaix isimli gemi de Ege Denizi açıklarında battı ve yine paralar kurtarılamadı. Maliyenin açıklarını kapatacak banknotlar denizin derinliklerine saçıldı. Sergi batan geminin malları olan banknotları Türkiye’nin mali krizi aşma umutlarının da batışıyla birlikte dijital bir içerikte izleyiciye bu bölümde anlatmıştır.

 

 

Geçmişten Günümüze Finans Tarihi Sergisi, finans gibi çoğu kişiye karmaşık gelen bir konuyu zengin bir koleksiyonla ve interaktif araçlarla anlatmayı ve tanıtmayı amaçlıyor. Bunu yaparken bankacılık geçmişini bugünü daha iyi anlayabilmek için kronolojik olarak kurguluyor. Bu kurguda geçmişin ajandaları, çekler, senetler, mevduat cüzdanları, kartvizitler, yazışmalar, daktilo ve hesap makinaları izleyiciye yol gösteriyor.

Sergide Halk Bankası ile Yapı ve Kredi Bankasına ilişkin afişler ve reklam malzemelerinin yanı sıra bankalar tarafından promosyon olarak hazırlanan anahtarlıklar, saatler, seramikler, kalemler, çakmaklar, oyuncaklar, kumbaralar, bozuk para cüzdanları da izleyicinin incelemesine sunulmuş.

Serginin kronolojik ve tematik anlatımı Türk Lirasının dünyadaki gelişmelere paralel olarak yaşadığı talihsizliklerden sonra güçlenme hikayesine de odaklanarak tamamlanmaktadır. 2000’lerle birlikte Türk Lirasının yakaladığı güçlenme ivmesi politika ve uygulamalar doğrultusunda anlatılarak sergi tamamlanmıştır.

 

Alpay Tarhan kimdir?

9 Temuz 1979’da Ağrı’da doğdu. Eğitimci; İstanbul Kültür Üniversitesi’nden mezun oldu. Eğitim, turizm ve inşaat sektörlerinde çalışmaktadır. Pertevniyal Eğitim Vakfı ve Beyoğlu Eğitim Vakfı üyesidir. 2006 yılından beri Ankara ve İstanbul’daki antikacı ve sahaflarda finans tarihine ilişkin malzemeleri toplamakta ve koleksiyonuna dahil etmektedir. Tarhan zamanla bir “Türkiye Finans Müzesi”ni hayata geçirmeyi planlamaktadır.

 

Sarhan Güneröz