23 NİSAN EŞİĞİNDE ÇOCUK MÜZELERİ

Geleneksel müzelerin koleksiyon oluşturma, koruma, belgeleme, sergileme ve eğitim işlevlerine paralel olarak, çocukların gelişimini temel alan, öğrenmeye öncelik tanıyan, çocukların yaşadıkları çevreye, parçası oldukları dünyada olup bitene tanıklık etmelerini sağlayacak bilgi ve malzemeyi araştıran, bu materyali inceleyen, depolayan ve bunları salt çocukların değil gençlerin ve yetişkinlerin de eğitimi amacıyla, çocuk

Devamını oku

Ölü Brugge

Yort Kitap 2019’un kasım ayında Eskişehir’de faaliyete başlamış bir yayınevidir. Güncel düşünce, mimarlık ve edebiyat gibi çeşitli alanlarda kitap basmayı tercih eden, daha çok çeviri kitap yayınlayan Yort Kitap, kimi kitaplarını sitelerinden açık erişime de sunmaktadır. Bu yazının hazırlandığı döneme kadar toplam yedi kitap yayınlamışlardır. Bastıkları kitapların buralı okurun çok

Devamını oku

Kadın Müzeleri Neden Gerekli?

Akademik kadın çalışmalarının üniversitelerden daha geniş bir kesime doğru yaygınlaşıp kadın mücadelesinin anaakımlaşması, kadın müzesi fikrini de değiştirir. Kadın müzeleri 1980’den itibaren tekil kadın öznelerdense kadın kimliğinin, toplumsal varlığının ve rolünün toplumsal cinsiyet ekseninde, yani erkek ve kadın olmanın biyolojik anlamının ötesinde, öğrenilmiş ve içselleştirilmiş toplumsal beklentilere göre kurulduğu düşüncesi

Devamını oku

Ayşe Çakır İlhan ile Eğiticilerin Eğitimi Üzerine Söyleşi

Müzeler en temelde arşiv mekânları olarak hafıza ve pedagojinin sahasında yer alır. Bu mekânlarda kendine yani içerdiği malzemeye göndermeyle bilgi üretilir, çağırılır ve aktarılır. Pedagoji bilginin üretimi ve aktarımıyla devreye girer ancak bu çok geniş bir şemsiye olduğundan müzedeki etiketler, nesnenin sergilenme şekli ve dizimi, mimarisi ve yayınlarına kadar pek

Devamını oku

Bir Kuruşun Maliyeti

Osmanlı’da basılan ilk kuruşlar yüksek miktarda saf gümüş kullanılarak elde edilmiştir. III. Ahmet (1703-1730) döneminde tedavüle sokulan kuruşların ağırlığı 25.6 gram iken içinde 16 gram gümüş barındırmaktadır.[1] Bu dönemki Osmanlı kuruşu 120 akçe ya da 40 paraya karşılık gelecek değerde üretilmiştir. Bu paranın değeri şu şekilde izah edilebilir: Bir Osmanlı

Devamını oku

HERKESİN TUTTUĞU SENDROM KENDİNE!!!

Sendrom ya da belirgi; “birbirleriyle ilişkisiz gibi görünen, ancak bir araya geldiklerinde tek bir olgu olarak kendilerini gösteren bulguların bütünüdür”¹. Benim anladığım kadarıyla sendrom niyesi nasılı tam olarak bilinmeyen psikolojik rahatsızlıktır. Birçok ilginç sendrom türü vardır ve Stendhal sendromu bunlardan bir tanesidir. Bu belirgi Floransa sendromu, hiperkültüremi ya da sanat

Devamını oku

Tasarrufun Mirası

Bireylerin ekonomik davranışları kimi ya da çoğu durumda devlet tarafından belirlenir. Büyüme ve yatırım temelli bir ekonomik düzeni önemseyen bir devlet vatandaşlardan tüketmesini, borçlanmasını bekleyebilir. Örneğin böyle bir durumda devlet faizleri düşük tutarak, birikimi değil harcama yapmayı, kredi çekmeyi teşvik eder. Bu sayede insanlar içinde bulundukları koşula güvenerek borçlanıp yatırım

Devamını oku

Osmanlı Toplumunda Çocuk Olmak

Tarih anlatısı istisnalar olmakla birlikte Heredot ve Thukididis’ten ilhamla büyük şahsiyetler, savaşlar, zaferler ve yıkımlar üzerine kurulmuştur. Kralların hayatı ya da savaşlar kendi başına değerli ve geleceğe aktarma zahmetine katlanılır görüldüğünden tarih yazımı bu eksende gelişmiştir. Bir köylünün, sıradan bir zanaatkârın ya da kölenin hayatı bir büyük anlatıyla temas etmediği

Devamını oku
Çocuk hakları

Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Müzeler

20 Kasım 1989 tarihine kadar çocuk haklarını korumaya ve geliştirmeye yönelik tereddütsüz sahiplenilecek bir sözleşmeden bahsetmek zor. 20. Yüzyılın başından itibaren çocukları korumaya yönelik çalışmalar hız kazanmış, savaşların sivilleri daha fazla etkiler olmasıyla birlikte çocuklar daha fazla dikkate alınır olmuştur. Bunun yanında psikoloji çalışmaları çocukluğun insan gelişiminin farklı ve önemli

Devamını oku

16. İstanbul Bienali – Yedinci Kıta

16. İstanbul Bienali, Yedinci Kıta başlığıyla 14 Eylül’de ziyarete açıldı. Bienal başlığını insan müdahalesiyle Pasifik Okyanusu’nda ortaya çıkan atık yığınına göndermeden alır. Bu yeni kıta 3.4 milyon kilometrekare genişliğine sahip ve çoğunlukla plastikten oluşur. İnsanın yeryüzünü etkileyen önemli bir jeolojik güç haline geldiği çağa antroposen denmekte ve bienal bu kavramdan

Devamını oku